Bilişsel Gelecek

DÜŞÜNCEYE BU KADAR ÖNEM VERİP ARACI OLARAK KULLANMADAN KAPIYI DIŞARIDAN ÇALMAK YERİNE İÇERİDEN ÇALDIĞIMIZDA DUYARSAK ÖZGÜR OLURUZ

Çocukluğunu yaşayamamış, çocuk olmanın ne olduğunu bilmeden evebeyn olmuş anne-babalar, doğan çocuğunun hayatına travma katar. Onun için, bir evebeyn çocuk sahibi olma kararı vermeden önce, zihinsel özgürlüğü anlamalıdır. Anlamalıdır ki; çocuğuna yaşamdaki her canlı ile nasıl iletişim ve ilişki kuracağını öğretsin. Aksi takdirde, “Toksik Evebeynler”in ellerine teslim edilmiş bir hayat, yaşanmamış olur. Travmatik bir ilişkiden doğan süreçte yetiştirilen bir çocuk, travmatik ilişkiler zinciri oluşturacak, aynı zihinsel yapı ile de toksik zincirinin halkalarını çoğaltmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

“Toksik Evebeyn”ler’in çocukları ne yazık ki, hayatlarını travmatik bir süreçte yaşar. Bu da, sorunlarını çoğaltır önce kendine, daha sonra da etrafına -öldürmek dahil- zarar verir. Bu durum, bugün ki insanın gerçeğini anlatmaktadır. Bir çocuğun kararlı ve sağlıklı bir zihin yapısına sahip olması, öncelikle evebeynlerinin zihinsel özgürlüğünde başlar. Evrendeki her şey bir düzen içinde olur, insan da bu düzenin bir parçası olarak dünyada yaşamaktadır ancak, düşüncesinin inciten, bölen ve düalite yarattığını anlamadan ne içine, ne dünyaya, ne de evrene sığabilir.